Kuruluşundan bugüne kadar Türk polisinin kullandığı silah, mühimmat, araç gereç ve kıyafet ile tarihi belgelerinin sergilendiği ilk Polis Müzesi, açıldı.
Emniyet Genel Müdürlüğü Sosyal Hizmetler ve Sağlık Daire Başkanlığı bünyesinde 1518 metrekare alanda oluşturulan müzenin açılışına Bakan Soylu'nun yanı sıra İçişleri Bakan Yardımcıları Muhterem İnce ve Tayyip Sabri Erdil, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Sahil Güvenlik Komutanı Tuğamiral Ahmet Kendir, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve 15 Temmuz gazisi Turgut Aslan ve gazi Emniyet Müdürü Atalay Ürker ile emniyet mensupları katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda konuşan Soylu, köklü kurumların sahip olduğu kültürün doğru ve eksiksiz şekilde gelecek kuşaklara aktarılmasının önemine değinerek, Polis Müzesi'nin bu amaçla açıldığını ifade etti.
Soylu, müzenin açılış tarihini kronolojiye yazdı
Konuşmaların ardından Polis Müzesi'nin oluşturulmasına katkıda bulunan kişilere hediyeleri takdim edildi.
Kurdeleyi keserek müzenin açılışını gerçekleştiren Soylu, daha sonra Polis Tarihi Kronolojisi'ne müzenin açılış tarihini yazıp imzasını attı.
Program kapsamında Polis Müzesi'nin kuruluş çalışmalarını ve tanıtımını içeren video gösterildi, Polis Korosu tarafından şarkılar seslendirildi.
Polisin 176 yıllık geçmişi bu müzede
Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Sosyal Hizmetler ve Sağlık Daire Başkanlığı bünyesinde 1518 metrekare alanda oluşturulan müzede, Sultan Abdülmecid döneminden bugüne kadar Emniyet Teşkilatının geçirdiği safhalar, polisin kullandığı silah, mühimmat, kıyafet, haberleşme araçları ile teşkilata ait belge ve fotoğraflar yer alıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığından gerekli izinler alınarak oluşturulan müzenin, teşkilatın yaşadığı değişimi yeni nesillere aktararak, halkla ilişkiler ve kurumsal imajın güçlendirilmesine katkı sağlaması hedefleniyor.
Polisin 176 yıllık geçmişi bu müzede
EGM Sosyal Hizmetler ve Sağlık Daire Başkanı Ayşegül Özcan, yaptığı açıklamada, müzede Türk Polis Teşkilatının 176 yıllık geçmişini tarihi bir kronoloji içerisinde ortaya koyan belge, araç gereç ile canlandırmaların yer aldığını söyledi.
Müze çalışmalarının ilk olarak 1911'de planlandığını belirten Özcan, Dahiliye Nezaretince 1917'de İkdam Gazetesinde yayımlanan nizamnameyle tüm vilayetlerden polislerin kullandığı araç gereç, teçhizat ve kıyafetlerin sergilenmek üzere merkeze gönderilmesinin istendiğini ancak savaş koşulları nedeniyle çalışmalara ara verildiğini dile getirdi.
Canlandırmalar dikkati çekiyor
Özcan, "Müzeyi açmak, bunu gururla söylüyorum, bizim dönemimize denk geldi." ifadesini kullandı.
Müzedeki canlandırmalara değinen Özcan, geçmişte polis olacakların, "müteselsil kefil" yöntemiyle mahallenin imamı, muhtarı ve önde gelenlerine sorularak alınmasını yansıtan canlandırmaya müzede yer verildiğini ifade etti.
Mustafa Kemal Atatürk'ün kaybolan çantasına ilişkin canlandırmanın da müzede sergilendiğini kaydeden Özcan, olayı şöyle anlattı:
"Atatürk, Kurtuluş Savaşı esnasında Amasya Genelgesi'ni yapıyor. Sivas'a geçerken çanta arabaya iyi bağlanmadığı için bir şekilde kayboluyor. Amasya'da bu çantayı polisler buluyor. Atatürk, çantayı bulan polise hediye vermek ve çantayı almak üzere bir asker gönderiyor. Aynı zamanda kendisine teşekkür etmek için bir telgraf da yolluyor."
Vatandaşlar ziyaret edebilecek
Özcan, Kültür ve Turizm Bakanlığınca tescillenen ilk Polis Müzesi özelliğindeki müzenin, vatandaşlarca ücretsiz olarak haftanın 6 günü ziyaret edilebileceğini, aynı zamanda müzenin egm.gov.tr/sosyalhizmetlervesaglik internet sitesindeki "EGM Polis Müzesi" bölümünden de sanal olarak gezilebileceğini bildirdi.
Müzenin açılışının 9 Nisan Cuma günü yapılacağını ifade eden Özcan, "Çok heyecanlıyız. 103 yıllık bir serüveni o gün sonlandıracağız. Tabii ki biz de hem gururlu hem mutlu hem de heyecanlıyız. Sabırla bekliyoruz cuma gününü." dedi.
Şehitler de unutulmadı
Özcan, müzede şehitlerin anılarının yaşatıldığı bir bölümün de olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Bu ülke için canını veren, bayrağımıza rengini veren, kanlarını akıtan şehitlerimizi de tabii ki unutmadık. Ailelerimizin gönderdiği manevi değeri olan şehitlerimizin kişisel eşyalarıyla şehitler alanı oluşturduk. Gerçekten insanı duygulandıran, gözyaşlarınızı tutamayacağınız bir alan. Böylelikle aslında onlara da bir anlamda vefamızı göstermiş olduk. Ayrıca bu alanda 15 Temmuz şehitlerimizi de unutmadık. Onları anlatan bir prodüksiyonumuz var. Teşkilatın kuruluşundan bugüne kadar şehit olan personelimizi anma adına ayrıca prodüksiyonumuz var. Maneviyatı çok yüksek bir alan. Umarım vatandaşlarımız da bizler gibi düşünürler."
