Soyadını Atatürk'ten, ününü uçaklarından alan Türk havacılığının unutulmaz ismi: Nuri Demirağ

Türk havacılığının unutulmaz isimlerinden Nuri Demirağ, vefatının 64'üncü yıl dönümünde anılıyor.

13 Kasım 2021

Soyadını Atatürk'ten, ününü uçaklarından alan Türk havacılığının unutulmaz ismi: Nuri Demirağ

Türkiye'de ilk uçak fabrikasının kuruluşu, ilk sigara kağıdı üretimi, ilk yerli paraşüt üretimi gibi tarihi ilklere imza atan, İstanbul Boğazı üzerine köprü ve Keban Barajı'nın yapılması fikirlerini gündeme getiren Nuri Demirağ, en çok havacılık sanayisinin gelişimi için verdiği mücadeleler ve uçaklarıyla biliniyor. Demirağ, soyadını ise demir yolu ağının yapımında üstlendiği rol nedeniyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten aldı.

Türk havacılığının unutulmaz isimlerinden Nuri Demirağ, vefatının 64'üncü yıl dönümünde anılıyor.

Demirağ, Türkiye'de birçok ilkin gerçekleştirilmesinde rol oynayan, özellikle havacılığa sağladığı katkılarla tarihe geçen isimlerden biri olarak hatırlanıyor.

Türkiye'nin demir yolu ağının inşasında görev alan ilk müteahhitlerden ve Cumhuriyet devrinin ilk sayılı milyonerlerinden olan kardeşi Abdurrahman Naci Demirağ ile servetlerini Türkiye'nin sanayi kalkınmasında büyük işlere yatırmış ve iş hayatının yanında geniş ölçüde hayırsever insan olarak bilinen Nuri Demirağ, 1886'da Sivas'ın Divriği kasabasında doğdu.

Rüştiye (ortaokul derecesindeki okul) tahsilini memleketinde yapan Demirağ, Ziraat Bankasının açtığı müsabaka imtihanını kazanarak, bankanın önce Kangal, sonra Koçgiri şubelerinde çalıştı. Maliye Bakanlığının imtihanını da kazanarak, bankacılıktan maliye hizmetine geçen Demirağ, İstanbul'a gelerek Maliyenin her kademesinde memur olarak çalışıp, 1918-1919 yıllarında maliye müfettişi oldu.

Kendi kaydına göre, biriktirdiği 56 altınla (252 kağıt lira) sigara kağıtçılığına başlayan Demirağ, "Türk Zaferi" adını verdiği sigara kağıdını çıkardı.

Soyadını Atatürk verdi

Demirağ, Cumhuriyet hükümetinin Türkiye Demir Yolları ve şoseleriyle başladığı büyük imar işini benimseyerek, devlete en uygun tekliflerle müteahhitlik hayatına atıldı ve Samsun'dan Erzurum'a kadar geçtiği yerleri demir ağlarla ördü.

Türkiye'nin ilk 10 bin kilometrelik demir yolu ağının 1250 kilometrelik bölümünün inşasını gerçekleştiren Nuri Bey'e "Demirağ" soyadı, bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından verildi.

Samsun'dan başlayan ilk işini müteakip Fevzipaşa-Diyarbakır, Afyon-Antalya, Sivas-Erzurum, Irmak-Filyos hatlarında 1012 kilometrelik demir yolu yapan Demirağ, Bursa'da Sümerbank'ın merinos, Karabük'te demir ve çelik, İzmit'te selüloz, Sivas'ta çimento fabrikalarıyla İstanbul'da hal binasını ve Eceabat-Hava şosesini de yaptı.

İstanbul Boğazı'na köprü inşası projesini başlattı

Demirağ, 1931'de İstanbul Boğazı'na köprü inşası projesini başlattı. Yurt dışından uzmanlar getirerek incelemeler yaptıran Demirağ, San Francisco'daki Golden Gate Köprüsü ile aynı sistemde bir köprü inşası için söz konusu yapıyı inşa eden firmayla anlaştı.

Demirağ, tüm hazırlıkları biten projeyi 1934'te Cumhurbaşkanı Atatürk'e sundu. Cumhurbaşkanı tarafından beğenilse de proje hükümetten onay alamadı ve proje gerçekleşmedi. Bu, Nuri Demirağ'da büyük bir hayal kırıklığı yarattı.

Demirağ-Hürkuş iş birliği Türk havacılığını "uçurdu"

Devrin en zengin iş adamı olan Nuri Demirağ, asıl ününü Türk havacılığına sağladığı katkılarla yaptı. Türkiye'de havacılığın doğuşunda ve gelişmesinde öncü isimlerden biri olan Vecihi Hürkuş ile birlikte adı tarihe geçen Demirağ, ülkenin kendi uçaklarını yapmasında rol oynadı. 1933'te 5 bin lira bağışta bulanarak Hürkuş'un "Vecihi XVI" adlı kapalı kabin uçağını imal etmesinde büyük pay sahibi olan Demirağ, 1936'da devletin ilk uçak fabrikasını kurma girişimine başladı. Demirağ, fabrikayı memleketi Divriği'de kurmayı planladı ancak öncelikle İstanbul'da deneme atölyesi kurulacaktı. Bu amaçla Çekoslovak bir şirketle anlaştı. İstanbul'da Barbaros Hayrettin Paşa İskelesi'nin yanında atölye binası inşa edildi (Deniz Müzesi'nin solunda bulunan büyük sarı bina).

Deneme uçuşlarını yapabilmek için Yeşilköy'deki Elmaspaşa Çiftliği'ni satın alan Demirağ, üzerinde büyük bir uçuş sahası, hangarlar ve uçak tamir atölyesi yaptırdı. Uçuş sahası, Avrupa'nın en büyük havalimanı olan Amsterdam Havalimanı büyüklüğündeydi. Bu alanda halen millet bahçesinin de yapıldığı İstanbul Atatürk Havalimanı yer alıyor.

Uçak yapımında da pilot yetiştirilmesinde de öncü oldu

Demirağ, uçakları kullanacak Türk pilotların yetişmesi için pistin bulunduğu arazide Gök Okulu da kurdurdu. Okul, 1943'e kadar 290 pilot yetiştirdi.

Beşiktaş'taki uçak fabrikasında üretilecek uçak ve planörlerin planını Türkiye'nin ilk uçak mühendislerinden Selahattin Reşit Alan çizdi. 1936'da ilk tek motorlu uçak üretildi ve Nuri Demirağ'ın ismini de simgeleyen "Nu.D-36" adı verildi. 1938'de ise "Nu.D-38" adlı çift motorlu 6 kişilik yolcu uçağı yapıldı. Nu.D-38, 1944'te dünya havacılığı yolcu uçakları A sınıfına alındı. İlk uçak siparişini de 1938'de Türk Hava Kurumu (THK) verdi.

Türkiye'nin ilk yerli paraşüt üretimini gerçekleştirdi

Nuri Demirağ, havacılık alanındaki çalışmalarına 1939'da Türkiye'nin ilk yerli paraşüt üretimini gerçekleştirerek devam etti. 1941'de tamamen Türk yapımı ilk uçak İstanbul'dan Divriği'ye uçtu. Nuri Demirağ'ın oğlu ve Gök Okulu'nun ilk mezunlarından Galip Demirağ, bu uçuşta pilot olarak görev yaptı.

THK tarafından sipariş edilen 65 planör kısa sürede teslim edildikten sonra Nu.D-36 adlı 24 eğitim uçağı tamamlandı, deneme uçuşları İstanbul'da gerçekleştirildi.

THK'nin siparişi olan ve son olarak İstanbul'dan Eskişehir'e uçan uçakların teslimi için Eskişehir'de bir kez daha test uçuşu yapılması talep edildi. Selahattin Reşit Alan, 1938'de Nu.D-36 uçağıyla iniş yaparken, hayvanların hava alanına girmemesi için açılan hendeği göremeyip oraya düştü. Alan'ın vefat ettiği bu kazanın ardından THK siparişini iptal etti.

Nuri Demirağ konuyu mahkemeye taşışa da dava THK lehine sonuçlandı. O dönem uçakların yurt dışına satılamaması için bir de kanun çıkarıldı. Bu nedenle sipariş alamayan fabrika, 1950’li yıllarda kapandı.

Türk havacılık sanayisi darbe aldı

Vecihi Hürkuş ile başlayan ve Nuri Demirağ ile devam eden Türk havacılık sanayisi hamleleri, yaşanan bu gelişmelerin ardından darbe aldı.

Bu alanda uzun bir süre yatırım yapılmaması yerli uçak çalışmalarının yıllarca ötelenmesine yol açtı. O yıllarda açılan uçak fabrikalarının kapısına ya kilit vuruldu ya da buralar başka amaçlarla kullanılmaya başlandı.

Çok partili dönemde ilk muhalefet partisini kurdu

THK'nin daha önce sipariş verdiği uçakları almaktan vazgeçmesi üzerine Demirağ, çok partili dönemde ilk muhalefet partisi olan Milli Kalkınma Partisinin kurucuları arasında yer aldı ve genel başkanlığını üstlendi.

Demirağ sadece memleketin iktisadi kalkınmasında değil, siyasi hayatında tek partili rejiminin geride bırakılmasında öncü ve lider oldu. Ne var ki Demirağ'ın partisi 1946 seçimlerini kazanamadı ve Milli Kalkınma Partisi günden güne eriyerek siyasi sahadan silindi. Buna karşın Demirağ, 1954 seçimlerinde Demokrat Parti'den Sivas Milletvekili adayı gösterildi ve Türkiye Büyük Millet Meclisine girdi.

13 Kasım 1957'de vefat eden Demirağ, İstanbul'da Zincirlikuyu Mezarlığına defnedildi. Mesude Demirağ ile evli olan Nuri Demirağ'ın 2 oğlu ve 6 kızı olmak üzere 8 çocuğu bulunuyordu.

Kaynak AA

Diğer Haberler