Dünyada Silahlı Kuvvetler COVID-19 ve bezeri salgınlara hazır mı?

Makale Yrd.Doç.Dr.M.Sadık AKYAR (Em.Tnk.Kur.Alb) SAVTÜRK Dergi'si ARALIK 2020 sayısında yayınlanmıştır.

17 Ocak 2021

Makale:Yrd.Doç.Dr.M.Sadık AKYAR (Em.Tnk.Kur.Alb)

SAVTÜRK Dergi'si ARALIK 2020 sayısında yayınlanmıştır.

 

Yrd. Doç. Dr. M. Sadık AKYAR (Em.Tnk. Kur. Alb)

Girne Amerikan Üniversitesi (GAU) Siyasal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi GAU Uluslarrası Diplomasi Okulu ve Güvenlik Araştırmaları Mrk.Direktörü

Dünyada Silahlı Kuvvetler COVID-19 ve bezeri salgınlara hazır mı?

Askeri sağlık sisteminin kuruluşunu çok eski zamanlara dayandırabiliriz. Dünyada ilk düzenli ordunun Akadlar (M.Ö.4000) tarafından kurulduğu bilinmektedir. Her ne kadar bu ordu içerisinde bugünkü anlamıyla sağlık hizmeti olan bir branşın bulunduğuna dair bir açık bir kanıt bulunmasada, yaralanan personel ile meşgul olan birilerinin olması muhtemeldir (İplikçioğlu, 1994). Daha sonra özellikle ateşli silahların savaş alanlarında kullanılmasıyla silahlı kuvvetlerde sağlık görevlerini yapan personel görevlendirilmeye başlanmıştır. Sağlık sınıfı yaygın olarak ilk defa ABD İç Savaşı'nda kullanılmaya başlanmış, bugünkü modern anlamda silahlı kuvvetlerin içerisinde ayrı ve etkili bir sınıf olarak yer almasi ise 1'inci ve 2'nci Dünya Savaşlarında olmuştur.

Türklerde ilk düzenli ordu, modern Türk Kara Kuvvetleri'nin de nüesi kabul edilen Mete Han’ın (M.Ö.209) zamanına dayanmaktaydı.Mete Han’ın ordusu onluk sisteme göre teşkilatlanmıştı. Genelde bu onlu bölünmeler kendi kendine yeterli bir teşkilata sahipti.Ancak burada da sağlık hizmetini yapan belirli bir görevlendirmeden bahsedilmemektedir. Osmanlı İmparatorluğu’nda Yeniçeri Ocağı’nın kuruluşunun 1363 yılındaki Eflak Seferi'ne uzandığı söylenebilir (Onhan Güney, 2018). Yeniçeri teşkilatı içerisinde hasta olanları bakmakla görevli olanlara “korucu” denmekle birlikte, bunların her birinin Yeniçeri teşkilatındaki durumu açık değildi. Gülhane Seririyat Hastanesi’nin 18982 yılında kurulmasıyla modern anlamda askeri sağlık ve veteriner sınıfının kurulduğu kabul edilebilir. Bu görev Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla birlikte silahlı kuvvetler içerisinde sıhhiye/sağlık sınıfı tarafından yerine getirilmeye başlanmıştır. Gülhane Askeri Tıp Akademisi3 (GATA) 15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişimi sonucunda kapatılarak, bazı birliklerde bulunan birinci seviye (Role-1) revirler dahil; iki, üç ve dördüncü seviye TSK sağlık zinciri T.C.Sağlık Bakanlığı’na devredilmiştir.

ASKERİ SAĞLIK SİSTEMİ4:

a. Askeri Sağlık Sistemi Seviyeleri

Askeri sağlık sistemi genel anlamda dünyada dört seviyeden oluşmaktadır. Her bir seviye “Role veya Echelon-Seviye” diye isimlendirilir. “Role” kara ve hava birliklerinde Echelon deniz birlikleri için kullanılır. Her bir üst seviye bir önceki seviyenin hem imkan ve kabiliyetini hem de ekipmanını kapsar. Çünkü her bir seviye aynı zamanda bir alt seviyenin ikmalinden de sorumludur.

Role-1 ilk yardım istasyonları, Role-2 revir, Role-3 seyyar ve mobil hastane (30-100 yataklı) ve Role-4 sabit hastanelerdir. Herhangi bir nedenle yaralanan bir personel, sırası ile bu seviyelerden geçmek zorunda değildir. Yani cephede yaralanan bir asker, “sıhhi tahliye- MEDEVAC” ile direkt dördüncü seviyeye tahliye edilebilmektedir.

b. İnşa Çeşitlerine Göre Sağlık Tesislerinin Kategorilenmesi 

  • Sabit Tesisler: İnşa süreleri en uzun olan sistemlerdir. Sabit bina veya prefabrik olabilir.
  • Yarı Sabit Tesisler: Prefabrik sistemlerdir. Sökülebilirler. Ancak bu sökme işlemi esnasında bazı kısımları işleyemez hale gelebilir. Bu nedenle sürekli inşa ve söküm işlemine tabi tutulamazlar. Çin’in Wuhan5 şehrinde ve Güney Kore’de salgına yönelik kurulan hastaneler bu kapsamda değerlendirilebilir. Ancak Türkiye’de Atatürk Havalimanı ve Sancaktepe’de kurulan hastaneler “sabit tesis” kapsamında değerlendirilmelidir.
  • Sahra Sistemleri (Hastaneleri): Silahlı kuvvetlerin savaşta ve uzun süreli çatışmalarda kullandığı tesislerdir. Diğer tesislere göre esnek, pratik ve maliyet etkin olmaları nedeniyle tercih edilmektedir. Her ne kadar asıl kullanım yerleri askeri alan olmasına rağmen son yıllarda; doğal afetler, insan hareketleri (mülteci kampları), nükleer ve büyük sanayi tesisi kazalarında da yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Çadır, mobil ve her ikisinin karışımından meydana gelen tesislerden oluşmaktadır. Hareket kabiliyeti ve esnekliği en fazla olan sistemlerdir. Mobil ekipman olarak araç, konteyner ve dorseler kullanılmaktadır.

Son zamanlarda bu tesislere, en kısa zamanda hastane ihtiyacını karşılamak için önce mobil hastanelerin kurulması ve daha sonra prefabrik veya sabit hastanelerin kullanılması (compact) modelini de ilave edebiliriz. Bu uygulama COVID-19 ile mücadelede devlet ve ilgili kuruluşlara zaman kazandırmak ve sağlık tesislerinin en kısa zamanda devreye alınmaları maksadıyla geliştirilen bir uygulama olarak oldukça kabul görmektedir.

Sağlık sistem ve tesislerine ilave olarak 1.Dünya Savaşı’ndan sonra harp alanında kullanılmaya başlanan CBRN (kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer) silahlarına karşı korunma ekipmanları da geliştirilmiştir. Ancak günümüzde özellikle Kimyasal tesis yangını, nükleer santral kazaları (Çernobil, Kobe), büyük çaplı yangınların artmasıyla CBRN ekipmanları özellikle dekontaminasyon sistemleri, silahlı kuvvetler dışında da kullanılmaya başlanmıştır. Ayrıca COVID-19 süresince koruyucu ekipman olarak da yaygın olarak kullanılmaktadır.

COVID-19 VE SİLAHLI KUVVETLER

a. COVID-19 Pandemisinde Silahlı Kuvvetlerin Yaptığı Görevler

Silahlı kuvvetlerin pandemide yaptığı görevleri dünya ölçeğinde ele aldığımızda genelde dört ana alanda olduğu görülmektedir.

Birincisi; silahlı kuvvetler envanterinde bulundurdukları sağlık malzeme ve ekipmanlarını milli sağlık unsurlarını desteklemek üzere kullanmıştır. Bu sistemlerin en dikkat çekeni de seyyar sahra hastaneleridir. Sahra hastaneleri Londra’da Hyde Park, New York’da Central Park, Fransa’da ise iki bölgede kullanılmıştır.6 İtalyaise NATO’ya da tahsisli bir askeri üste yeni bir seyyar sahra hastanesi inşa etmiştir.

ABD sahra hastanelerine ilave olarak silahlı kuvvetlerinin envanterinde bulunan 1000 yataklı Mercy ve Comfort gemilerini kullanmıştır. Halen Mercy, Los Angeles; Comfort, New York Limanı'na demir atmış durumdadır.7 Fransa Mistral8  (L9013) helikopter gemisini, İrlanda9 ise hücum bot tipinde bir gemisini hastane olarak kullanmıştır. 

Silahlı kuvvetlerin salgında milli sağlık unsurlarına ikinci olarak verdiği destek, kadrosunda bulunan sağlık personeli ile olmuştur. Buradaki destek sadece sağlık personeli ile sınırlı kalmamış, özellikle CBRN konusunda uzman olan personel de bu destek kapsamında kullanılmıştır.

Salgında silahlı kuvvetlerin sağladığı en yaygın destek, askeri birliklerini salgında görevlendirmesi ile olmuştur. Askeri birlikler başta lojistik hizmetler olmak üzere emniyet, karantinanın tesisi ve korunması gibi görevlerde kullanılmıştır. Salgında Türkiye hariç, hemen hemen tüm ülkeler askeri birliklerine görev vermiştir. Burada en göze çarpan husus olarak soğuk savaş dönemi dahil olmak üzere, ilk olarak Rusya bir NATO üyesine, İtalya silahlı kuvvetlerine ve milli sağlık kurluşlarına İtalya ana karasında yardım etmiştir.10 Şu anda salgının artışına bağlı olarak, İspanya gibi bazı ülkeler silahlı kuvvetlerini yine salgının kontrol altına alınmasında kullanmak için gerekli hazırlıklara başlamıştır.

Üçüncü olarak, silahlı kuvvetler salgında organizasyon kabiliyeti, sahip olduğu tesislerde üretim yapma ve lojistik tedarik zinciri ile ön plana çıkmıştır. Silahlı kuvvetler, özellikle salgın ile ilgili malzeme ve personel desteği, ülkeler arası yardım malzemelerinin taşınması ve tahliye operasyonlarında sahip olduğu hava gücü ile destek vermiştir. Ayrıca silahlı kuvvetlere ait bakım onarım ve savunma sanayii tesislerinde salgında kullanılan hayati malzemelerin üretimi de yapılmıştır.

Salgında silahlı kuvvetlerin genel kullanım metodlarından birisi Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) tarafından kullanılmıştır. Bu kullanım metodunun Rusya tarafından da kullanıldığı yönünde haberler çıkmış, ancak teyit edilememiştir. Çin aşı geliştirme çalışmaları kapsamında özellikle aşıların insan üzerinde kullanılma aşaması olan üçüncü safhada Çin Silahlı Kuvvetleri askerlerinin kullanılacağını açıklamıştır.11 Bu ise silahlı kuvvetlerin salgında kullanılmasının değişik bir kullanım şekli olarak hafızalarda kalmıştır.

b. COVID-19 ve TSK 

TSK’nin COVID-19 salgınındaki rolünü iki ana başlık altında inceleyebiliriz. Bunlar pandemiye verilen destek ve harekat kabiliyetinin korunması konularıdır. 

Yazının başlangıcında da belirtildiği gibi 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrasında GATA ve TSK sağlık sistemi lağvedilerek Sağlık Bakanlığı'na devredilmiştir. Bu nedenle TSK, salgında diğer ülkeler için geçerli olan sağlık teşekküllerinemalzeme ve personel desteğinde bulunamamıştır. Bunda T.C.Sağlık Bakanlığı'nın son yıllarda yapmış olduğu yatırımlar ve ulaştığı seviyenin de etkili olduğu söylenebilir. Türkiye salgında diğer ülkelerin yaptığı gibi askeri birlikleri kullanmak yerine, aynı zamanda askeri görevi de olan jandarma birliklerini asli görevleri, yani kolluk görevinde kullanmıştır. Türkiye salgın esnasında 60’tan fazla ülkeye sağlık malzeme ve ekipmanı yardımında bulunmuştur. Bu yardımlar halen devam etmektedir. Söz konusu yardımların hemen hepsi Türk Hava Kuvvetleri'ne ait uçaklar ile gerçekleştirilmiştir. Salgında TSK’nin en fazla destek verdiği alanın bu konu olduğu kabul edilebilir.

Bunlara ilave olarak TSK trafından12;

  • Askeri dikimevlerinde maske ve koruyucu giysi,
  • Makina Kimya Endüstrisi (MKE) tesislerinde maske ve solunum cihazı,
  • Askeri ilaç fabrikasında salgında bolca kullanılan dezenfektan üretilmiş. Son zamanlarda ilaç üretimi ile ilgili adımlar da atılmıştır. Bu ürünlerin bir kısmının üretiminin halen devam ettiği basında yer almaktadır. Ayrıca bunların yanında, Milli Teknoloji Hamlesi kapsamında İHA/SİHA üreten bir savunma sanayii firmasının koordinatörlüğünde salgında hayati fonksiyonu olan solunum cihazı üretilmiş13ve bu teknoloji millileştirilmiştir. 

COVID-19 salgını süresince TSK için en dikkat çekici konunun “harekat ve operasyon kabiliyetinin korunması” olduğunu söyleyebiliriz. Salgın süresince TSK tarafından yapılanların adeta herhangi bir salgında silahlı kuvvetler için “alınan dersler” niteliğinde olduğu söylenebilir.

TSK salgın esnasında öncelikle birliklerini bu salgından koruyarak, harekat ve operasyon kabiliyetini devam ettirmiştir. Doğu Akdeniz’de bulunan Fransız uçak gemisi14 ülkesine, Büyük Okyanus’ta bulunan iki ABD uçak gemisi ise o bölgede bulunan üslerine dönmüştür.

Birliklerinin harekat kabiliyetini koruyan TSK, böylelikle salgın esnasında kriz bölgelerinde varlığını devam ettirmiş, ülkesinin hak ve menfaatlerini korumak için faaliyetlerinde herhangi bir kesinti veya geri çekilmeye gitmemiştir. Suriye ve Irak harekat alanında birlikler faaliyetlerine devam etmiş, Libya’ya yönelik olarak iki kez hava ve deniz unsurlarının katılımıyla geniş çaplı tatbikat icra etmiş, Irak’ta “Pençe” serisi harekatının devamı ile Haftanin bölgesine girilmiş, Doğu Akdeniz ve Ege’de petrol sondaj gemilerinin korunması dahil hak ve menfaatlerimizin korunması için gerekenler yapılmış ve yapılmaya da devam edilmektedir. Özellikle Libya’da sürdürülen harekat ve UMH’ye verilen destek sonucunda UMH tarafından Hafter güçlerine karşı bir üstünlük kazanılmıştır. Tüm bunlar salgın süresince yapılmıştır.

TSK ayrıca salgının zirve noktasında dahi;başta NATO, BM operasyonları, müttefikleri ve iş birliği içerisinde olduğu tüm ülkelere karşı yükümlülüklerini yerine getirmiştir. İşte bu nedenlerden dolayı TSK’nin salgın sırasında ön plana çıkan bu üç özelliği, dost ve müttefik ülkeler ile bir eğitim ve iş birliği konusu olarak paylaşılabilir. TSK’nin yükümlülüklerini salgın döneminde dahi yerine getirmesi, önümüzdeki dönemde yeni askeri iş birliği ile Türk savunma sanayii ürünlerine talebi artıracak bir konu olarak öngörülmektedir.

GELECEK SALGINLAR VE SİLAHLI KUVVETLER

a. Salgınlar ve Silahlı Kuvvetlerin Geleceği

COVID-19 salgını süresince anlaşılmıştır ki silahlı kuvvetler her şeye rağmen bu tür salgınlara karşı en hazırlıklı kurumlar olarak göze çarpmıştır. Ancak şu da bir gerçektir ki, silahlı kuvvetlerin gelecekte bu tür durumlarda daha etkin olabilmek için; kuruluş, doktrin ve eğitimlerinde bazı değişikliklere gitmeleri de kaçınılmazdır. Askeri birliklerin salgında yaygın olarak kullanılmalarının bir nedeni de, özellikle salgının başlangıcında COVID-19’un daha çok yaşlıları etkilediği yönündeki algıdır. Bu nedenle yaş ortalaması topluma göre genelde daha düşük olan silahlı kuvvetler mensupları salgında görev almıştır. Ancak birliklerin müdahale şekline bakıldığında müdahalenin günlük eğitim kıyafetleri ve teçhizatları ile yapıldığı görülmektedir. Dolayısıyla, gelecekte benzer veya başka bir tür salgında koruyucu teçhizat ve giysi olmadan yapılacak görevlendirmeler felakete yol açabilir.

Pandemi süresince NATO ve AB etkinliği tartışılan iki kurum olarak ön plana çıkmıştır. NATO’nun salgın süresince en etkin unsuru Lüksemburg’da bulunan NSPA (NATO İkmal ve Tedarik Ajansı- NATO Supply and Procurment Agency) olmuştur. NSPA ilgili ülkelerin salgına yönelik koruyucu malzeme ve ekipman ihtiyacının karşılanmasına yönelik aracılık yapmış ve hava taşımacılığı konusunda destek vermiştir. Hatta bu malzemelerin dağıtımı esnasında, ülkeler arasında problem yaşandığı basında yer almıştır. Çünkü üye ülkelerin kendilerine yetecek malzemeleri, böyle bir hazırlıkları olmadığından Türkiye hariç birbirlerine yardım yapamamışlardır. Aynı konu AB için de geçerlidir. AB şu ana kadar sadece ekonomik yardım yapmıştır. Bu yardımlar da o ilk andaki şok panik dalgasından sonra geldiği için birlik ülke vatandaşları arasında etkili olamamış, hatta eleştirilmiş, bazı AB ülkelerinde birlik bayrakları yakılmış ve yırtılmıştır.15 Bu süreçte AB’nin 2017 yılında geliştirdiği PESCO (Sürekli ve Yapısal Savunma İşbirliği) anlaşması da sınıfta kalmıştır. 

NATO’nun bu konuda önemli adımlar atacağı 14 Nisan 2020 tarihinde online olarak yapılan Savunma Bakanları Toplantısı'nda gündeme gelmiştir. NATO bu konuyla ilgili olarak yeni strateji geliştirileceğini, sahra hastaneleri tedarik edileceğini belirtmiştir. Ayrıca salgında askeri birliklerin kullanılması ile ilgili konuların NATO standardizasyon, NRF sertifikasyon ile diğer eğitim ve tatbikatlarda da yer alacağı öngörülmektedir. 

Salgın esnasında özellikle sosyal mesafenin korunması ön plana çıkmıştır. Ancak bu durum silahlı kuvvetlerin eğitim ve öğretim faaliyetlerini olumsuz olarak etkilemiştir. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde eğitimlerin bu tür dönemlerde simülasyon sistemleri, sanal gerçeklik ve akıllı sistemler ile destekleneceği, bu tür sistemlerin silahlı kuvvetlerin envanterine gireceği düşünülmektedir. 

Salgında fiili olarak kullanılan silahlı kuvvetler özellikle Avrupa’da genelde günlük üniforma ve teçhizatları ile görev yapmıştır. Bu ise COVID-19 virüsünün başlangıçta bilinmeyen yapısı göz önünde bulundurulduğunda uygun bir hareket tarzı olarak görülmemektedir. Bu nedenle silahlı kuvvetler gelecek salgınlarda kullanılmak üzere başta seyyar ve mobil hastane olmak üzere koruyucu elbise, diğer teçhizat stoklarını gözden geçireceklerdir. Bu konuda ABD Silahlı Kuvvetleri'nin Malezya’da16 “kullan at” nitril eldiven üretimi yapan fabrikaları iki yıllığına kapattığı yönünde basında haberler şimdiden yer almaktadır.

Şu ana kadar COVID-19 salgınının nedeni tespit edilememiştir. Ancak bununla ilgili başta Çin olmak üzere; ABD, Fransa, İngiltere gibi ülkeler için salgının başlangıcı ile ilgili çeşitli iddialar bulunmaktadır. Gelecekte bu tür durumlara karşı daha etkin tedbirler almak için salgının nedeni ortaya çıkarılmalı ve ona göre alınacak önlemler belirlenmelidir. Bunun için uluslararası bir araştırma komisyonu kurulması BM ve WHO’nun etkinliğinin artırılması bakımından önemli görülmektedir.

b. Türk Silahlı Kuvvetleri ve Sağlık Sistemi:

2016 darbe girişimi sonrasında Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nin (GATA) kapanması nedeniyle TSK sağlık zinciri de akamete uğramıştır. TSK GATA ile bünyesinde bulunan Şırnak, Diyarbakır ve diğer hastaneler kapanmıştır. GATA ve bağlı hastaneleri; harp cerrahisi, muharebe stresi ve harp rehabilitasyonu alanlarında dünyada haklı bir üne sahipti. Şimdi TSK’nin bu imkan ve kabiliyeti akamete uğramıştır. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde TSK sağlık zincirinin birinci seviyeden başlayarak, tekrar kurulmasının TSK’nin moral gücüne katkıda bulunacağı, harekat etkinliğini artıracağı öngörülmektedir.

TSK son yıllarda Azerbaycan’dan Libya’ya çok geniş alanlarda harekat icra etmekte, Katar, Somali ve Libya gibi ülkelerde askeri üs bulundurmaktadır. T.C. Sağlık Bakanlığı ve TSK hava ambulans filosu ile ani durumlarda hem kendi personelini hem de ilgili ülkenin talebi üzerine o ülke vatandaşlarını hava yoluyla sıhhi tahliye yapma imkan ve kabiliyetine sahiptir. Ancak COVID-19 salgınında diğer silahlı kuvvetler tarafından kullanılan seyyar ve mobil hastane ile gemi hastane bakımından yeterli imkana sahip değildir. Bu nedenle önümüzdeki dönemde salgın, geniş çaplı doğal afet veya Lübnan’daki patlama örneğinde olduğu gibi ani gelişen durumlarda kullanılmak üzere hem mobil hem de gemi hastane tedarikine ihtiyaç olduğu değerlendirilmektedir. Mobil ve seyyar hastane yurt içi imkanlarla hem TSK hem de ilgili kurumlarca kısa sürede tedarik edilerek, envantere ilave edilebilir. Tedariki zaman ve proje modeli kararı gerektiren gemi hastane için ise üç tedarik modeli önerilmektedir.

Bu modeller şu şekilde olabilir;

  • İnşa edilen Anadolu gemisi ihtiyaç duyulduğunda yatak kapasitesi ile birlikte kısa sürede Role-3 olarak adlandırılan bir sağlık tesisini gövdesine alabilecek şekilde düzenlenebilir,
  • TSK’nın yakın zamanda envantere çıkardığı veya çıkaracağı bir gemi Role-3(+) seviyesinde modernize edilebilir,

Bunların dışında sahil kentlerinde inşa edilecek bir şehir hastanesinin kaynağı, Role-4 (ABD USS Mercy ve Comfort örneği) seviyesinde bir hastane gemisinin inşası için kullanılabilir. Söz konusu gemi normal zamanlarda, söz konusu sahil şehrinde demirli olarak şehir hastanesi olarak hizmet verir, herhangi bir kriz durumunda ise yurt içi ve yurt dışında kullanılabilir. Ayrıca gemi hastane ve mobil hastaneler yurt içinde kullanılmasının yanında Türkiye’nin BM, NATO gibi uluslararası operasyonlarda etkinliğini artıran, diplomatik bir misyon faktörü de sağlayabilir. Bu konu ile ilgili Sağlık Bakanlığı'nca 2014 yılında bir proje geliştirilse de şu anda projede herhangi bir ilerleme sağlanamamıştır.

Sonuç

Sağlık sistemi tüm dinamikleriyle birlikte artık bir güvenlik konusu olarak ortaya çıkmıştır.

Dünya silahlı kuvvetleri, NATO, AB (PESCO) gibi ittifak ve birlikler; kuvvet yapısı, doktrin, organizasyon ve teçhizatlarını gelecekte karşılaşabilecekleri muhtemel bir salgına karşı tekrar gözden geçirmelidir.

Mobil ve sahra sağlık sistemleri, CBRN sistemleri muhtemel bir salgında ekonomik ve esnek kullanılma özellikleri nedeniyle sabit sağlık sistemlerini destekleyen sistemler olarak kullanılacaktır.

TSK eskiden olduğu gibi kendi sağlık sistemini kurmak ve muhtemel bir salgında daha etkin görev almak için gerekli adımları atmalıdır.

Tüm dünyayı etkileyen COVID-19 salgınının nedeni uluslararası bir araştırma komisyonu tarafından araştırılmalı, bu araştırmanın sonucuna göre bir daha böyle olaylar ile karşılaşılmaması için gerekli adımlar atılmalıdır. 

KAYNAKÇA / REFERENCES

Başlık 18 Eylül 202o tarihinde Uluslararası İzmir Agean Sempozyumunda İngilizce olarak sunulan makalenin “preprint” modelidir.

2 Gülhane Askeri Hastanesi’nin kuruluşu, 25 Eylül 2020 tarihinde https://gulhaneeah.saglik.gov.tr/TR,114856/ hastane- tarihcesi.html#:~:text=G%C3%BClhane%20 1947’de%20%E2%80%9CG%C3%BClhane%20Askeri,kadar%20 Bah%C 3%A7elievler’deki%20%C5%9Fimdiki%20 K.K.K.&text=G%C3%BClhane’ye%20ba%C4%9Fl%C4%B1%20 Askeri%20 T%C4%B1p,Ocak%201981%20tarihinde%20 e%C4%9Fitime%20ba%C5%9Flam%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1r. Adresinden alınmıştır

3 31 Temmuz 2016 669 Sayılı OHAL Kararnamesi, Dördüncü Bölüm

4 NATO Logistic Handbook, Chapter 11, 2007
5 Coronavirus: The hospital built in a matter of days https://www.

bbc.com/news/in-pictures-51280586 Erişim Tarihi: 25 Eylül 2020

6 Fransa’da Sahra Hastanesi kullanımı https://www. lesechos.fr/politique-societe/emmanuel-macron- president/ coronavirus-emmanuel-macron-annonce-un-plan-massif-pour- lhopital-1188939 Erişim T E Erişim Tarihi: 26 Eylül 2020

7 Mercy ve Comfort Gemileri https://www.defense.gov/Explore/ News/Article/Article/2134688/usns-mercy- usns-comfort- receiving-patients-in-la-new-york-city/
Erişim Tarihi: 25 Eylül 2020

8 Mistral Helikopter Gemisinin hastane olarak kullanımı https:// la1ere.francetvinfo.fr/coronavirus-reactions- elus-locaux-apres- envoi-porte-helicopteres-outre-mer-816552.html Erişim Tarihi: 25 Eylül 2020

9 İrlanda Deniz Kuvvetleri https://www.irishpost.com/news/irish- naval-ship-completes-service-in-battle- against-covid-19-187500 Erişim Tarihi: 25 Eylül 2020

10 Rusya İtalya’ya yardım ediyor https://www.reuters.com/article/ us-health-coronavirus-russia-italy- idUSKBN219081 Erişim Tarihi: 25 Ağu 2020

11 Çin Silahlı Kuvvetlerinin aşı testlerinde kullanılması https:// www.reuters.com/article/us-health-coronavirus- china-vaccine- idUSKBN2400DZ Erişim Tarihi: 01 Eyl 2020

12 MSB Bakanı Akar’ın açıklamaları https://www.msb.gov.tr/ SlaytHaber/852020-42714 Erişim Tarihi: 25 Ağu 2020

13 Yerli solunum cihazı https://www.haberturk.com/selcuk- bayraktar-yerli-solunum-cihazinin-oykusunu- haberturk-e- anlatti-2652777 Erişim Tarihi: 25 Eyl 2020

14 Fransız Charle De Gaulle uçak gemisi https://www.francetvinfo. fr/sante/maladie/coronavirus/coronavirus-le- porte-avions- francais-charles-de-gaulle-et-ses-50-cas-de-covid-19-a-bord- est-attendu-a-toulon-dimanche- apres-midi_3910907.html Erişim Tarihi 25 Ağu 2020

15 İtalya’da AB bayrağının yırtılması https://www.express.co.uk/ news/world/1264946/EU-coronavirus-fury-flag- Brussels-Italy- European-Union-aid-latest-news Erişim Tarihi: 25 Eyl 2020

16 ABD’nin Malezya’dan çok miktarda eldiven ithal etmesi. https:// www.voanews.com/east-asia-pacific/us- bars-imports-top-rubber- glove-maker-amid-covid-surge Erişim tarihi: 25 Eyl 2020 

-İplikçioğlu, Bülent. Eski Çağ Tarihinin Ana Hatları. İstanbul: Bilm Teknik Yayınevi, 1994.

-Muhammed Emirhan ONHAN Taner GÜNEY, Yeniçeriliğin Kaldırılışı ve Sosyoekonomik Sonuçları, KMÜ Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi 20 (34):41-52, 2018 ISSN: 2147 – 7833 

Diğer Haberler